Mukadder Arif YÜKSEL
Bayat Müftüsü
Bayat Müftüsü
ALLAH-KUL DİYALOGU
Allah’ın Peygamberlere vahiy göndermesi, kulları ile iletişim kurması ve konuşmasıdır. Bu vesile ile de Allah kullarının kendisi ile iletişim kurmasını ve konuşmasını istemiş olmaktadır. Kur’an okurken, namaz kılarken, dua ederken,tespih çekerken ve Allah’ı anarken bir nevi Allah ile konuşmuş gibi olmaktayız. Namazda rükudan doğrulunca, “semiallahulimen hamideh” (Hamdedenin hamdini Allah işitti) tespihatı da bu diyalogun açık ifadelerinden biridir.
Kul, başı sıkışınca, “Ey Allah’ım! Yardım et”, hayret edince “Aman Allah’ım”, hoşnut olunca, “Ne büyüksün Allah’ım”, İstediği olunca “Şükürler olsun Allah’ım” vb sözlerle sanki Allah ile muhatapmışız gibi konuşuyoruz. Biz Onu duymasak da Onun bizi duyduğuna olan inancımız tam olduğundan, duymasını istediğimiz her şeyi Allah’a söylüyoruz.
Allah kuluna şah damarından daha yakın olduğuna göre, Allah her yerde hazır ve nazır olduğuna göre kulun fiziki anlamda Allah’tan uzaklaşması söz konusu olamaz. Aslında Allah kulundan hiçbir zaman uzaklaşmaz aksine kul, ibadeti terk etmesi, ihmal etmesi veya ibadetini üstün körü yapması sebebiyle manevi olarak Rabbinden ve Rabbinin merhametinden uzaklaşır. Allah’tan uzaklaşmak, şeytana yaklaşmak anlamına gelir.
“Allah iman edenlerin velisidir.” (Bakara,257 “O, sizin dostunuz ve yardımcınızdır. O ne güzel dost ve ne güzel yardımcıdır.” (Hac, 78) Bunları söyleyen Allah mü’min kulunu hiç yalnız bırakır mı?
Yalnızlık duygusu, insanı sıkan,bunaltan, tedirgin eden kasvetli bir duygudur.Bir insan olarak bu kasvetli duyguya kapılmamak için daima dostlarımızla ve sevdiğimiz insanlarla birlikte olmaya büyük önem veririz. Bütün çabamıza rağmen bazen yalnız kalmaktan kendimizi alıkoyamayız. Ne kadar dostumuz olursa olsun, gecenin bir saatinde uykusuz kalmışsak, gözümüze uyku girmemişse yine yalnız kalırız. İnsanlar günümüzde yalnızlıklarını, çoğunlukla TV izleyerek, radyo dinleyerek gidermeye çalışıyorlar. Kimisi de bir takım hobiler ediniyor. Pek azımız yalnızlığımızı kitap okuyarak ve Allah’ı anarak gideriyoruz. Oysa Rabbini bilen ve Onunla ibadet, zikir ve murakabe yoluyla iletişim kurabilen bir kul hiç zaman kendisini yalnız hissetmez, hissetmemelidir. Eğer bir kul ben yalnızım diyorsa Kur’an’da kendisini yalnız hissetmemsi gerektiğine dair bir çok ayet-i kerime mevcuttur. Bir dostumun mail gönderdiği, kendini yalnız hisseden bir kula Allah’ın verdiği cevapları ihtiva eden bir kurguyu sizinle paylaşmak istiyorum(Yazarı bilinmiyor):
KUL: Dedim ki: 'Çok yalnızım.'
ALLAH: Dedi ki: 'Ben ki sana çok yakınım.' (2/Bakara,186)
Dedim ki: 'Evet biliyorum, sen bana yakınsın ama ben senden uzağım, keşke ben de sana yakın olabilseydim.
Dedi ki: 'Rabbini sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara yalvara ve için için zikret.' (7/Araf,205)
Dedim ki: 'Bu da senin yardımını ister.'
Dedi ki: 'ALLAH'ın sizi bağışlamasını istemez misiniz?' Nur-22
Dedim ki: 'Tabii ki, beni affetmeni çok isterim.'
Dedi ki: '(Öyleyse) Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O'na tövbe edin. Gerçekten benim rabbim, esirgeyendir, sevendir.' Hud-90
Dedim ki: 'Çok günahkârım, bu kadar günahla ben ne yaparım?'
Dedi ki: Elem ya’lemu enne’lllahe huve yakbelu’t-tevbete an ibadih
'ALLAH'ın, kullarının tövbesini kabul edeceğini ve ALLAH'ın tövbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen olduğunu hâlâ bilmezler mi?' Tevbe-104.
Dedim ki: 'Defalarca tövbe edip tövbemi bozdum, artık yüzüm kalmadı.'
Dedi ki: 'ALLAH aziz ve bilendir, o günahları bağışlayan ve kullarının tövbesini kabul edendir.' Ğafir-2/3.
Dedim ki: 'Bunca günahım var, hangisinin tövbesini yapayım?!'
Dedi ki: 'ALLAH bütün günahları bağışlayandır.' Zümer-53.
Dedim ki: 'Yani, yine gelsem, yine beni bağışlar mısın?'
Dedi ki: 'ALLAH'tan başka günahları bağışlayacak olan yoktur.' Ali İmran-135.
Dedim ki: 'Ne kadar güzelsin ALLAH'ım! Bilmiyorum bu sözlerin karşısında niçin böylesine içim içime sığmıyor ve erimeye başlıyorum, seni çok seviyorum.'
Dedi ki:
'Şüphesiz ki ALLAH tövbe edenleri ve temizlenenleri sever.' Bir de 'İlahım ve Rabbim, benim senden başka kimim var' dedim.
Rabbim de 'ALLAH kuluna yetmez mi?' (Zümer-36) dedi.
Dedim ki: 'Sen ki, beni bu kadar çok seviyorsun ve bana karşı bu kadar iyisin ben senin için ne yapabilirim?
Dedi ki:
'Ey iman edenler! ALLAH'ı çokça zikredin. Ve O'nu sabah - akşam tesbih edin. Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen Odur.
Melekleri de, size istiğfar eder. ALLAH, müminlere karşı çok merhametlidir.' Ahzap-41/43.
Kendi kendime dedim ki: 'ALLAH'ım seni çok çok çok seviyorum.'
Yalnızlık duygusu, insanı sıkan,bunaltan, tedirgin eden kasvetli bir duygudur.Bir insan olarak bu kasvetli duyguya kapılmamak için daima dostlarımızla ve sevdiğimiz insanlarla birlikte olmaya büyük önem veririz. Bütün çabamıza rağmen bazen yalnız kalmaktan kendimizi alıkoyamayız. Ne kadar dostumuz olursa olsun, gecenin bir saatinde uykusuz kalmışsak, gözümüze uyku girmemişse yine yalnız kalırız. İnsanlar günümüzde yalnızlıklarını, çoğunlukla TV izleyerek, radyo dinleyerek gidermeye çalışıyorlar. Kimisi de bir takım hobiler ediniyor. Pek azımız yalnızlığımızı kitap okuyarak ve Allah’ı anarak gideriyoruz. Oysa Rabbini bilen ve Onunla ibadet, zikir ve murakabe yoluyla iletişim kurabilen bir kul hiç zaman kendisini yalnız hissetmez, hissetmemelidir. Eğer bir kul ben yalnızım diyorsa Kur’an’da kendisini yalnız hissetmemsi gerektiğine dair bir çok ayet-i kerime mevcuttur. Bir dostumun mail gönderdiği, kendini yalnız hisseden bir kula Allah’ın verdiği cevapları ihtiva eden bir kurguyu sizinle paylaşmak istiyorum(Yazarı bilinmiyor):
KUL: Dedim ki: 'Çok yalnızım.'
ALLAH: Dedi ki: 'Ben ki sana çok yakınım.' (2/Bakara,186)
Dedim ki: 'Evet biliyorum, sen bana yakınsın ama ben senden uzağım, keşke ben de sana yakın olabilseydim.
Dedi ki: 'Rabbini sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara yalvara ve için için zikret.' (7/Araf,205)
Dedim ki: 'Bu da senin yardımını ister.'
Dedi ki: 'ALLAH'ın sizi bağışlamasını istemez misiniz?' Nur-22
Dedim ki: 'Tabii ki, beni affetmeni çok isterim.'
Dedi ki: '(Öyleyse) Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O'na tövbe edin. Gerçekten benim rabbim, esirgeyendir, sevendir.' Hud-90
Dedim ki: 'Çok günahkârım, bu kadar günahla ben ne yaparım?'
Dedi ki: Elem ya’lemu enne’lllahe huve yakbelu’t-tevbete an ibadih
'ALLAH'ın, kullarının tövbesini kabul edeceğini ve ALLAH'ın tövbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen olduğunu hâlâ bilmezler mi?' Tevbe-104.
Dedim ki: 'Defalarca tövbe edip tövbemi bozdum, artık yüzüm kalmadı.'
Dedi ki: 'ALLAH aziz ve bilendir, o günahları bağışlayan ve kullarının tövbesini kabul edendir.' Ğafir-2/3.
Dedim ki: 'Bunca günahım var, hangisinin tövbesini yapayım?!'
Dedi ki: 'ALLAH bütün günahları bağışlayandır.' Zümer-53.
Dedim ki: 'Yani, yine gelsem, yine beni bağışlar mısın?'
Dedi ki: 'ALLAH'tan başka günahları bağışlayacak olan yoktur.' Ali İmran-135.
Dedim ki: 'Ne kadar güzelsin ALLAH'ım! Bilmiyorum bu sözlerin karşısında niçin böylesine içim içime sığmıyor ve erimeye başlıyorum, seni çok seviyorum.'
Dedi ki:
'Şüphesiz ki ALLAH tövbe edenleri ve temizlenenleri sever.' Bir de 'İlahım ve Rabbim, benim senden başka kimim var' dedim.
Rabbim de 'ALLAH kuluna yetmez mi?' (Zümer-36) dedi.
Dedim ki: 'Sen ki, beni bu kadar çok seviyorsun ve bana karşı bu kadar iyisin ben senin için ne yapabilirim?
Dedi ki:
'Ey iman edenler! ALLAH'ı çokça zikredin. Ve O'nu sabah - akşam tesbih edin. Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen Odur.
Melekleri de, size istiğfar eder. ALLAH, müminlere karşı çok merhametlidir.' Ahzap-41/43.
Kendi kendime dedim ki: 'ALLAH'ım seni çok çok çok seviyorum.'
Not: Office programı ayetleri otomatik bozduğu için ayet metinleri silinmiş mealleri ile yetinilmiştir.)
(14.11.2008 Cuma, Bayat Çarşı Camii)
Geçen Sayı Arşiv1 Arşiv2 Arşiv3